• Binbirdirek Mah. Klod Farer Cad. Güven Apartmanı No:2/302 Fatih/İstanbul, Turkey
  • Open 08:00-22:00: Monday - Sunday

Unkapanı ve çevresi

tags: Unkapanı Vefa Zeyrek

Unkapanı ve çevresi

Editor: Rasim Terzi (Wed, Mar 29, 2023 11:33 AM)

Unkapanı Vefa Zeyrek 


Unkapanı ve çevresi

Unkapanı 

Günümüzde Unkapanı dendi mi Akıllara Müzik sektörü gelir. Ama Osmanlı Döneminde burasının işlevi bambaşkaydı. Osmanlı ticaret dilinde kapan Borsa anlamındaydı. İstanbulda Kapalı çarşının ve Mısır çarşısının etrafında bir çok kapanlar bulunmaktaydı. Bunlardan bazı Bal Kapanıydı Bazısı Yağ Kapanıydı. Diğer kapan isimleri unutulmuş olsada Unkapanı ismi halen günümüzde kullanılmaya devam etmektedir. 

Unkapanı Pilavcısı 

Müzik Sektöründe meşhur olmak isteyen ünlülerin meşhur ettiği bir pilavcıdır. Özellikle İbrahim Tatlısesin İbo Showda meşhur etmiştir. 

Bozdoğan Kemeri 

İstanbul'un taşı toprağı altındır. Bu Şehre gelen herkes, çok para kazanır. Ama bu Şehrin en büyük derdi, içinden geçen bir akarsu veya su kaynağının olmamasıdır. Bu nedenle İstanbul'a su getirmek için tarihte bir çok Su Kemerleri inşaat edilmiştir. Bunlardan günümüzde en iyi şekilde ve Şehre en yakın olanı Bozdoğan Kemeridir. İmparator Valens tarafından inşaat edildiği söyleyen kaynaklar olsa da, son dönemdeki kaynaklarda Bozdoğan kemerini, Roma İmparatoru Hadrian Tarafından inşaat edildiğinden bahsetmektedir. Günümüzde sadece 625 metrelik kısmını görebilmekteyiz. Fatih Belediyesi, Bozdoğan Kemerini müzeye çevriltip Bilet ile ziyarete açmayı düşünmekteydi. Ama Bu Proje raflara kalktı.

Kadın Pazarı 

İstanbul Tarihin bu bölgede Kadın esirler satılmaktaydı. Kadın Pazarı İsmi faaliyetten dolayı almıştır. Ama günümüzde Türkiyenin Küçük Güney Doğu bölgesi Burasıdır desek yanlış olmaz. Özellikle Büryan Kebabı olmak üzere Güney Doğu yemeklerinin bir çoğunu burada bulabilirsiniz. Ayrıca Kurulan Pazarlarda  bal , peynir gibi Yöresel doğal ürünleri de burada bulabilirisiniz. Ayrıca Sakatat satan bir çok kasap da burada bulunmaktadır. Komedi olan ise bu kadar önemli bir yerin tam ortasında bir benzin İstasyonun olmasıdır. Umarım bir gün kötü bir facia yaşanmaz. 

Gazanfer Ağa Kulliyesi 

Medrese, Sebil ve Türbe içeren bu kulliyeyi 1603 yılında Son Beyaz Harem ağa olan Gazanfer Ağa tarafından Bozdoğan Kemerinin hemen yanına inşaat ettirilmiştir. Bugün Karikatür ve Mizah müzesi olarak ziyaret edilebilmektdir. Kel oğlan, Nasrettin Hoca gibi Meşhur mizahi karakterleri görebilmektedir. Bu kulliyenin mimarı Davud Ağa olduğu tahmin edilmektedir. Atatürk Bulvarı inşaat edilmesi sırasında Gazanfer Ağa medresesinin yanında bulunan Kırkçeşmeler, SeKbanbaşı Camisi, Revan Çelebi Camisi ve Yahya Güzel Camisi yıkılmıştır. 

Unkapanı Çinili Hamamı

bir Mimar Sinan Eseri olan Çinili Hamamı inşaat ettiren kişi Kaptan-ı derya Barbaros Hayrettin Paşadır. Beşiktaştaki bir medrese masraflarını karşılamak için bu hamamı inşaat ettirmiştir. Barbaros Hayrettin Paşa hamamı olarak bilinen hamam içerisindeki güzel mavi beyaz çinileri nedeniyle Halk arasında çinili hamam olarak bilinmekteydi. Bu meşhur çinilerin bazıları malasef çalınmıştır. Daha sonra bu çiniler avrupada muzaeyedeler satılmıştır. Halen Hamamın erkekler tarafında bazı çinileri görme şansımız vardır. Ferzan Özpetek'in Hamam filmi de burada çekilmiştir. 

Pantokrator Manastırı Zeyrek Camii

Atatürk bulvarının sol tarafınfaki tepelik alan Zeyrek olarak isimlendirilir. Semtin ismi Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethinden sonra buraya bir okul inşaat ettirmiş Bu okulun baş Hocası Molla Zeyrek Mehmet Efendisidir. Burada bulunan Pantokrator manastırı, Camiye dönüştürülerek Molla Zeyrek Camii Adını almıştır. Pantokrator Manastırı, Ayasofyada üst galeride mozaiği de bulunan imparatoriçe İrine tarafından inşaat edilmiştir. Daha sonra  2. John Komnenos tarafından yanına bir kilise daha eklenmiştir. iki yapının ortasına bir şapel  inşaat ettirilirek manastır ve kilise birleştirilmiştir. Ortadaki Şapel, Kommenos hanedanlığının mezar alanı kullanılmıştır. 1204 yılında haçlı istilası nedeniyle istanbuldaki bir çok yapı da olduğu gibi bu yapı da yağmalanmıştır. Bu manastırda olduğu inanılan Pala d'oro şu an venediktedir. 

Zeyrek Sarnıcı 

Pantokrator manastır kilise ve şapel inşaat ettiren 2. John Komnenos, bu yapıların yanına ayrıca bir sarnıc inşaat ettirmiştir. Osmanlı döneminde Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde  Sadrazamlık yapmış olan Piri Mehmet Paşa, bu sarnıcın üzerine bir camii inşaat ettirmiştir. O nedenle Bu sarnıc günümüzde Piri Mehmet paşa vakfına aittir olduğu düşünülürken Basında çıkan haber ise tam bir komedidir. Zeyrek Sarnıcının bir aileye ait olduğu ve bu aile tarafından 40 milyon liraya satılacağa haber oldu. Cumhuriyet döneminde bir çok sarnıç depo olarak kullanılmıştır. Bu sarnıçta limon ve portakal deposu olarak kullanılmıştır. Çukur, Kurtlar Vadisi gibi bazı Turk Dizilerinde de mekan olarak kullanılmıştır. 

Eski İmaret Camii (Moní tou Christoú Pantepóptes manastırı)

Zeyrek Camini yakın olan diğer önemli yapı ise Eski İmaret camisidir. Eski bir Bizans Manastırı, Fetih döneminde camiye çevrilmiştir. Zeyrek Camisinin imarethanesi olarak da kullanıldığı olmuştur. Bu eski Bizans Manastırın Asıl adı "Her şeyi gören İsa " idi. Bizans imprataoru 1. Aleksios Kommenos ve eşi İmparatoriçe Anna Dalassene tarafından kadınlar manastırı olarak inşaat ettirilmiştir. İmparatoriçe Anna Dallassene hayatının son dönemlerinde bu manastırda inziva çekilmiştir. 

Zeyrekteki önemli yapıları anlatımını bitirdikten sonra Atatürk Bulvarının diğer tarafında kalan Tarihi Semt Vefayı anlatmaya Başlayalım. 

Vefa 

Vefa denildi mi akıllara meşhur bozası ve bu semt bulunan istanbul'un en eski lisesi vefa lisesi gelir ama Asıl Vefa İsmi burada bulunan bir kulliye binasından türemiştir. Bu kuliye, Şeyh Musluhiddin Mustafa İbnül Vefa 'ya aittir. Cami, Medrese, Çifte Hamam, Çİlehane, Türbe  Tabhane, Kütüphane ve çeşmeden oluşan bu kulliye, Sultan İkinci Beyazıt döneminde inşaat edildiği düşünülmektedir. Ama Bazı kaynaklarda Fatih dönemde inşaat edildiği Camiinin yanına diğer yapılar daha sonra eklemeler yapılmıştır. Eski bir bizans kilisesinin camii dönüştürülmesi vefa Camiisi için söz konusu değildir. Bazı söylentilere göre Son bizans imparatoru Konstantin Drageş mezarı, Vefa Türbesindedir. Hata bu nedenle Fatih Sultan Mehmet, vefa Türbesine bir kaç defa ziyaret ettiği söylenir. 

 

Vefa Lisesi: İstanbul'un Tarihi ve Köklü Eğitim Kurumu

Müjdat Gezen, Uğur Dündar ve Kemal Sunal gibi ünlü isimlerin öğrencisi olduğu Vefa Lisesi, İstanbul'un en köklü ve tarihi liselerinden biridir. 1872 yılında "Vefa İdadisi" adıyla kurulan bu eğitim kurumu, Osmanlı İmparatorluğu'ndan modern Türkiye'ye geçiş döneminde önemli bir rol oynamıştır.

Tarihçesi ve Eğitim Sistemi

Vefa Lisesi, kuruluşundan itibaren anadilde eğitim vermektedir. Galatasaray Lisesi gibi Fransızca eğitim veren okulların aksine, Vefa Lisesi Türkçe eğitimine odaklanmıştır. Bu özellik, okulun Osmanlı'nın medrese sisteminden modern eğitim sistemine geçiş döneminde kurulan ilk liselerden biri olmasını daha da anlamlı kılmaktadır.

Osmanlı'dan Günümüze

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde modern eğitim sistemine geçişin bir parçası olarak kurulan Vefa Lisesi, zaman içinde Türkiye’nin en saygın eğitim kurumlarından biri haline gelmiştir. Bu okul, modern eğitim anlayışını benimseyerek, hem Osmanlı döneminde hem de Cumhuriyet döneminde önemli başarılara imza atmıştır.

Ünlü Mezunlar

Vefa Lisesi, sanat, medya ve siyaset dünyasına birçok önemli isim kazandırmıştır. Müjdat Gezen, Uğur Dündar ve Kemal Sunal gibi Türkiye’nin tanınmış simaları, bu köklü eğitim kurumundan mezun olmuştur. Mezunlarının başarıları, Vefa Lisesi’nin eğitimdeki kalitesini ve prestijini bir kez daha ortaya koymaktadır.

### Sonuç

İstanbul’un tarihi semtlerinden biri olan Vefa’da yer alan Vefa Lisesi, kuruluşundan bu yana Türkiye’nin en önemli eğitim kurumlarından biri olmayı başarmıştır. Anadilde eğitim veren ve modern eğitim sistemine öncülük eden bu lise, geçmişten günümüze birçok başarılı birey yetiştirmiştir. Vefa Lisesi, tarihî ve kültürel mirasıyla eğitim alanında bir değer olarak varlığını sürdürmektedir.

Müjdat Gezen, Uğur Dündar, ve Kemal Sunal gibi ünlülerin öğrencisi olduğu Vefa Lisesi, İstanbul'un en köklü ve tarihi lisesidir. Eski Adıyla Vefa idadisi olarak bilinen  Vefa lisesi, 1872 yılında kurulmuştur. Başlangıcından beri anadilde eğitim vermektedir. Galatasaray Lisesi gibi fransızca eğitimler, Vefa lisesisnde söz konusu değildir. Osmanlının eski eğitim sistemi olan medrese eğitiminden Modern eğitim geçildiği dönemlerde kurulan ilk liselerden biri,Vefa Lisesidir. 

Vefa'da Lezzet Durakları: Boza ve Pidenin Efsanevi Buluşması

İstanbul’un tarihi semtlerinden Vefa, çoğu kişinin aklına boza içmekle gelir. Ancak bu güzel semt, sadece bozasıyla değil, lezzetli pideleriyle de tanınmayı hak ediyor. Vefa'ya gelmişken, karnınızı doyuracak bir lezzet durağına uğramadan ayrılmamalısınız. İşte size önerimiz: Karadeniz Pidecisi.

Vefa  Karadeniz Pidecisi: Pidenin Başkenti

Boza içmeden önce, birkaç sokak ileride yer alan Karadeniz Pidecisi'ne uğramanızı şiddetle tavsiye ederiz. Bu mekan, lezzetli pideleri ve samimi atmosferiyle sizi kendine hayran bırakacak. Menüde yer alan pideler, taptaze malzemelerle hazırlanıyor ve odun ateşinde pişiriliyor. Bu sayede her bir ısırıkta, Karadeniz’in eşsiz lezzetini hissediyorsunuz.

Ayranın Keyfi: Plastik Bardaktan Kurtulun

Karadeniz Pidecisi'nde sadece pideler değil, yanında servis edilen ayran da ayrı bir keyif sunuyor. Bir sürahi dolusu ayran, pipetle plastik bardakta sunulanlardan çok daha fazlasını vaat ediyor. Bol köpüklü ve serinletici bu ayran, pidelerinizle mükemmel bir uyum yakalıyor.

Ücretsiz İkramlar: Közde Biber ve Taze Salata

Karadeniz Pidecisi’nin bir diğer cazibesi ise ücretsiz olarak sunulan közde biber ve taze salatası. Pidenizin yanında gelen bu lezzetler, yemeğinize ayrı bir tat katıyor ve doyurucu bir deneyim yaşamanızı sağlıyor. Ücretsiz olması da cabası!

Milor'dan Onaylı Lezzet

Gurme yazar Vedat Milor’un tavsiye ettiği bu mekan, kaliteli yemek ve samimi hizmet anlayışıyla ün kazanmış. Milor’un övgülerine layık görülen Karadeniz Pidecisi, Vefa’ya yolu düşen herkesin mutlaka uğraması gereken bir yer.

Vefa’da sadece boza içmekle yetinmeyin; Karadeniz Pidecisi'nde muhteşem pideleri ve yanında sunulan ayran ve salataları mutlaka deneyin. Hem karnınızı doyuracak hem de bu tarihi semtin lezzet duraklarını keşfetmenin keyfini çıkaracaksınız. Vefa, bozasıyla olduğu kadar pideleriyle de aklınızda kalacak.

Ayın Biri Kilisesi 

Karadeniz Pidecisine çok yakın bir mesafe bulunan bir ortodok kilisesidir. Her ayın birinde Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların ( genellikle Kadınlar) dilek dilemek için bu kiliseye gelirler. Evlenmemiş Kadınlar genelde tez zamanda bir eş diledikleri için eş bulma konusunda baya meşhur olmuş kilisedir. Dilek dildikten sonra günün anısına hediye olarak ve kiliseye bağış olarak anahtar alınması gelenektir. 

Şebsefa Hatun Cami 

1787 yılında Sultan I. Abdülhamid'in hareminde önemli bir kadın olan Fatma Şebsefa Hatun tarafından inşa ettirilen bu eser, tarihi dokusunu koruyarak günümüze kadar ulaşan nadir yapılardan biridir. Eserin inşası, dönemin mimari anlayışını ve Osmanlı İmparatorluğu'nun zarafetini yansıtmaktadır.

Tarihi ve Mimari Önemi

Fatma Şebsefa Hatun, Sultan I. Abdülhamid'e dört çocuk doğurmuş, ancak bu çocuklardan ikisi genç yaşta hayatını kaybetmiştir. Şebsefa Hatun'un inşa ettirdiği yapı, Osmanlı mimarisinin zarif detaylarını ve estetik anlayışını yansıtarak, hem döneminin ruhunu hem de kişisel tarihini gözler önüne sermektedir.

Atatürk Bulvarı'nın yapımı sırasında yıkılmayan nadir yapılardan biri olarak öne çıkan bu eser, şehir planlamasının modernleşme sürecinde bile tarihine sahip çıkan bir anlayışı temsil etmektedir. Bu yönüyle, hem tarihi bir belge hem de mimari bir şaheser olarak değerlendirilmelidir.

Sultan I. Abdülhamid'in Ölümünden Sonraki Süreç

Sultan I. Abdülhamid'in vefatının ardından harem, geleneklere uygun olarak Eski Saray'a taşınmıştır. Şebsefa Hatun, Eski Saray'da 1805 yılında vefat etmiş ve vasiyeti üzerine inşa ettirdiği yapının mezarlık alanına defnedilmiştir. Bu mezarlık, onun hayatına ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki yerine dair önemli bir hatıra olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Sonuç

Fatma Şebsefa Hatun'un 1787'de inşa ettirdiği bu eser, sadece mimari bir yapı olmanın ötesinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin tarihine ışık tutan bir anıttır. Atatürk Bulvarı'nın modernleşme sürecinde korunarak günümüze ulaşan bu yapı, tarih ve modernitenin bir arada var olabileceğinin canlı bir kanıtıdır. Fatma Şebsefa Hatun'un hatırası, inşa ettirdiği bu eserle yaşamaya devam etmektedir.

Vefa Bozası 

Vefa'da Karadeniz pidecisinde yemeğinizi yedikten sonra sıra, asıl lezzeti tatmaya gelir: Vefa Bozası. 1876 yılından beri Vefa'da faaliyet gösteren bu mekan, İstanbul'un en gözde yerlerinden biridir. Boza, darı irmiği, su ve şekerin fermente edilmesiyle oluşan bir içecektir. Yoğun bir kıvama sahip olduğu için, bozanın kaşıkla yenildiğini görebilirsiniz. 

Bozayı sade tüketenlerin yanı sıra, hemen karşıdaki leblebicide satılan sıcak leblebeyi üzerine ekleyerek tüketenler de oldukça yaygındır. Bu tarihi dükkanda, en çok ilgi çeken köşe ise Mustafa Kemal Atatürk'ün boza içtiği bardak olup, bu bardak özenle saklanmakta ve sergilenmektedir.

Vefa Bozacısı, sadece boza içmek için değil, aynı zamanda tarihe tanıklık etmek için de ziyaret edilen bir mekan olarak bilinir. Boza, kış aylarında özellikle tercih edilen bir içecektir ve Vefa Bozacısı, bu geleneksel lezzeti en iyi şekilde sunan yerlerden biridir.

 

Wed, Mar 29, 2023 11:33 AM


Comments (Total 0)